25.01.2010

sordular : - peki ne hissediyorsun;?
cevap verdim : -üstüme gelmeyin. bir şey hissetmiyorum.bilmiyorum.
iç ses: -aslında o kadar çok şey hissediyorum ki. aynı anda. ayrıştırmak mümkün değil.
bu yüzden bilmiyorum.
bu yüzden o derdi ki : - bilmiyorum diye cevap vermeye devam edersen bir yere varamayız.

bu yüzden mi bir yere varmadık?
bilmiyorum yerine daha net cevaplar verebilseydim şu an daha iyi mi olacaktı her şey?

-bilmiyorum.

belki bir kaçış-belki de değil.
kendini sürekli bir şeylere karşı sorumlu hissetme hissi, ve sürekli bir şeylerden dolayı hayal kırıklığına uğramışcasına acı bir his.
ve buna karşı bir şey yapamamanın getirdiği aşırı kızgınlık.
ama aşırı.
-hulk mu oldun sen yine?
-evet. huh.
-ama bizim suçumuz ne bize niye yansıtıyorsun ?
iç ses: -bir şeyler yansıtmaktan aciz olan bunyem sadece belli zamanlarda kısa bir sure icin bir seyler yansıttığında neden bundan rahatsızlık hissederler ki.
dış ses: -öö şey çokta yorgunum aslında.
iç ses: - ve yine o bahane. çok yorgunum. mutsuzluğu gizlemek için. yolunda gitmeyen şeyleri gizlemek için. konuşmaktan kaçınmak için uydurduğun bir bahane.sürekli yana yahut öne düşen bir kafa. tek elinle saçını düzeltirken diğeriyle de gözünü ovuşturup karşındakine hafif kısık gözlerle bakıp, dudağına hafif bir tebessüm yerleştirip bütün sevimliliğinle : -yorgunum. çok uykum var. dersin. hep.
ama bunun sonu yok.

öyle demişti o'da: - ama bunun sonu yok. böyle devam edilemez.
her şeyin bir sonu olmalı sanki.
sonu olduğu zamanda mutlu olmazmış derler. dediler. dedi. o .
ve bu böyle gider.
böyle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder